FEMİNİST SOSYAL HİZMET UYGULAMASI
Feminist kuramcılar geleneksel sosyal hizmet teori ve uygulamasını cinsiyetçi olarak eleştirmektedir. Feminist sosyal hizmet uygulaması feminist kuramın temel kavramları olan toplumsal cinsiyet, ataerkillik , kamusal/özel alan ayrımı gibi kavramları kullanır. Feminist sosyal hizmet bu çerçeve de kadınların deneyimlerini başlangıç noktası olarak kabul eder. Geleneksel toplumsal cinsiyet rolleri ve ataerkilliğe meydan okuma bu uygulamanın diğer bir bileşenidir. Kadınların sorunlarıyla ilişkili farkındalıklarının yükseltilmesi ve güçlendirilmesi odağı nedeniyle bu uygulama geleneksel sosyal hizmet uygulamasına yönelik alternatif bir uygulama olarak tanımlanabilir.
Kadınların toplum içerisindeki konumları, tarihsel süreç içerisinde farklı aşamalardan geçmiştir. Kadınların sahip oldukları haklar, uluslararası ve ulusal anlamda güvene altına alınmış olsa da kadınlar hala toplumda özel alana hapsedilmeye devam etmektedir. Birçok kişi tarafından kadın üstünlüğü olarak algılanmasına rağmen , esas itibariyle feminizm; cinslerin eşitliğini vurgulayarak ataerki yapının kırılmasını hedeflemektedir. Toplumdaki karar alma mekanizmalarındaki baş aktörlerin çoğunluğunun erkekler olduğu düşünüldüğünde, toplumsal cinsiyet duyarlı politikalar ve hizmetlerin geliştirilmesi erkek yöneticiler kadar toplumdaki diğer erkeklerin de özgürleşmesine katkıda bulunacaktır. Karar alma mekanizmalarında cinsler arasında işbirliğinin vurgulanmasını amaçlayan çalışmalar feminist sosyal hizmet uygulamaları açısından da önemli görülmektedir.
Feminist sosyal hizmet uygulamaları dar anlamıyla bireysel olarak sadece kadın hareketlerinin, geniş anlamıyla yaşanan her türlü baskıyla mücadeleye karşıt olarak geliştirilen mikro, mezzo ve makro çabaların bir bütünü olarak değerlendirmektedir.
Feminist kuramının kavramlarından bahsedecek olursak; toplumsal cinsiyet, ataerkillik, ayrı alanlar nasyonu (kamusal/özel ayrımı)’dur.
Güç ilişkileri analizi ve sosyo politik bağlam feminist sosyal hizmet uygulamasında önemli konulardır. Gücü üreten, elinde tutan baskıcı yapıların cinsiyetçi bir şekilde yapılandığının farkında olmak ve sorunlara yaklaşırken bu arka planı göz önünde tutmak önemli bir noktadır.
Feminist sosyal hizmet uygulaması ´kişisel olan politiktir ilkesini uygulamanın mikro, mezzo ve makro düzeyleriyle bütünleştirerek hareket eder. Çünkü özel alandaki deneyimler olarak sunulan sorunlar aslında ataerkillikle bağlantılı, cinsiyetçi yapısal faktörler bütününden doğmaktadır. Müracaatçı gruplarıyla çalışırken feminist sosyal hizmet uzmanları feminist çalışma ilkelerini göz önünde tutarak, müracaatçının sorununun sosyo politik bağlamını kavramasına, güç analizine odaklanırlar ve feminist sosyal hizmet bu çerçevede ´uyumlandırma yerine ´güçlendirici ve daha fazla seçenek yaratıcı bir çerçeve sunmaktadır.
ZİLAN HAS